28 Haziran 2009 Pazar

hoşgeldin partisi--suşi-sake



waking up in a Japanese morning..:)

Sabah saatlerinde Kansai Havaalanına (bkz. Renzo Piano) varış.. Domuz gribini unutmuşken hatırlatan maskeli Japon yüzler.. 90 günlük vize, Arigato gozaimasu..:) Ve daha sonra buyuk insan, masum tavirlariyla hepimizi etkileyen Suzuki Sensei ile tanisma.. Bir minibus ve taksi ile Mukogawa Universitesine gidis.. Universitede yorgun ve saskin bakislar ile ilk fotolar.. (Suzuki’den Chiizu Chiizu nidalariyla..) Maket atolyeleri, 3. ve 4. sinif studyolari, Turk ogrencilerin calisma alanlari.. Universitedeki yesil, bambular, dosemeler, merdivenler, ayirici paneller.. vb.. Okazaki Sensei’ ye bir kez daha hayran kalisimiz..

Japonya’da ilk gunumuz olmasi sebebiyle az da olsa keyfimizi kaciran Hiragana ve Kanji.. Yurt kurallari; giris-cikislar, sifreler, parmak izleri, ayakkabi dolaplari, cop ayristirma fasli, temizlik, camasir, utu.. Bize ait bir yurt, bize ait yemek odasi, oturma bolumu; genis, ferah odalar, tatamiler, yeni yatak, yastik, kiliflar yurt beklentilerimizin oldukca uzerinde.. Daha ne istenebilir ki.. Sonrasinda komsu yurtta kalan Japon kizlar refakatinde alisveris.. Yuz yen shop kavrami ile yuzlesmemiz.. ilginc bir gun.. Murat Hoca’nin Japonca’sindan, bizim ingilizcemizden etkilenen Japon kizlari.. Japonca bildigimi zanneden yurt gorevlisi:) Mantar corbasi, pilav, tavuk, salata..1. Aksam yemegimiz.. Ardindan cay ve kahve seramonisi.. En iyisi TV yok, muhabbet pek cok!

Sukurler.. Murat Hoca’ya tesekkurler..

28.06.2009








bir elektronik çarşısından ötekine, bir sushiciden bir takoyakiciye gittiğimiz bu tatlı pazar gününde herkes kalabalık içine çıkmaktan ve yenlerini harcamaktan mutluluk duydu. boğaz manzarası serabı intibası yaşatmaya çalıştığımız, nehir kenarında olmayan balıklara ekmek atmamızla başlayan günümüz; henüz vakıf olamadığımız bir tren rotasıyla bizi osaka'ya ulaştırdı. bir sürü dükkan gezmesi, fotoğraf çekimleri ve tatlı kanal kenarı dinlencesi bugünü anlatmaya yeten kelimeler.

pazartesi okul başı yapmamızla beraber bol projeli ve japoncalı günlere yelken açıyoruz.
buradan da herkese selam yolluyoruz.

27 Haziran 2009 Cumartesi

MVU Girlz night out! ♥

MVU Girlz night out! ♥
Sarap, bıra, tavuk, cıger, et, lahana, , tavukkofte, hardalımsı, yumurtalıpilavcorbası, yesılcaylı dondurma, karides cipsi, tatlı patates, pirinctatlıcığı mochi, cerezbezelye edamame, mm ve sayamadıgım baska ve bırsuru leziz sey. Bir o kadar leziz müzikler eşliginde, biraz ingilizce biraz sözlük, oldukça eglenceli bir gece gecirdik. Hepimizin uzun uzun anlatabileceği cok da uzun olmayan ilk japon restaurantı deneyimimiz! Çünkü evet, Cinderella kabak fare guvercin veya benzeri bişeylere dönüşmeden, tam saatimizde, 10:00da, mutlu mesut, hatta "dinlenmiş" hallerde yurdumuza dönmüştük.
okulumuz da ne kadar mukemmel merak ederseniz; sonunda aniden hesabı ödeyip bizi mahçup edicek kadar.

25 Haziran 2009 Perşembe

bi kac fotograf







yolculuk..


Seruvenimiz Japonya'da kaldigi yerden devam ediyor..
..ve iste o ikaz Osaka yolculari kalmasin!..

Japonlar ile yaptigimiz 13 saatlik yolculuk sonrasi onlari biraz daha tanima firsati edindik. Kokulari, tavirlari, konusmalari ve arada yakaladigimiz "kore wa" ve "yoroshiku onegaishimasu" gibi kelime ve kaliplari ile onlara biraz daha yakindik artik..

Ne oldugunun ve neler olacaginin farkinda olamadigimiz, az uyku, biraz film, biraz oyun ve tabii ki bol heyecan ve sohbetli bir yolculuktu.. Ayrica Japanese dinner, Italian breakfast, dondurma, kahve, kraker ve esprileri ile yolculugumuzu guleryuzle tamamlamamizi saglayan cilgin Al Italia personelini de anmak istiyorum buradan..

Herkes keyifli, kadehler tokusturulur.. Kansai!! :)

24 Haziran 2009 Çarşamba

geldigimizden bu yana!






fotograf cekmeden evvel "chiiiizu" dedirtan ama chizu denmeden cekilen fotograflar, "time is important in japan" cumlesini bir kere duymamizdan itibaren her saniye gercekten de yasamamiz simdi kurabildigim ilk cumleler. mutemadiyen karsilastirma icinde bulundugumuz turkiye - japonya huylari ve insanlari terazimizi zorluyor, cunku biz basindan kabul ediyoruz ki japonlar evet robotlar amma ve lakin her seyi de kusursuz yasiyorlar. sagdan akan tatli kornasiz trafik, fransizlarmiscasina ingilizce anlayip konusamayan utangac bir cekik topluluk icinde belimizde bukule bukule her daim gulumsuyoruz ve konnichiwaaa diyoruz. "misafirlik" denen kavramin altini ustunu dolduran japonlardan bu elli gun sure icinde alabildigimizi kucak dolusu alma niyetindeyiz.

bu gecen bes gunde yurdumuzun ve universitemizin cevresini tanimakla ve okuldaki ders surecini anlamakla gecti diyebiliriz. okul inanilmaz guzel bir estetikte ve cevresi de adami yapis yapis eden sicaga ragmen cok serinletici agaclarla bezeli. merakta kalan annelere ve babalara cumleler dolusu aciklama yapmaktansa, burada her seyin beklentimizin cok cok ustunde oldugunu belirtmek yapilacak en dogal sey sanirim, nitekim ben boyle yapmaktayim. yurdumuzde henuz internet baglantisi olmadigindan ve henuz ilk gunler oldugundan su an yanimdaki fotograflardan koyuyorum ve onumuzdeki gunlerde icsainjapan blogunun fotograflarla ve yazilarla dolacagina soz veriyoruz. hem de japon sozu!

not: tepedeki fotograf sali gunu yaptigimiz ikebana dersinden ezgi - didem ve dilara'nin elinden cikan urunlerin okulun bir kosesinde sergilenmesidir, artik her seyin bir aciklamasini yapmak farz olacak japonvari durumlarimizdan!

13 Haziran 2009 Cumartesi

09.06 - 12.06 günleri


Merhabalar!
Gitmemize şu an itibarı ile yalnızca 6 gün kalmış iken artık "heyecanlı" bir ruh haline girmiş bulunmaktayız. son iki toplantımızda (bu hafta salı ve cuma günü) bir miktar Japonca çalıştık ve genel olarak proje konularından ve gitme hazırlıklarından söz ettik. Gitmeden önceki gün Parol alalım mı, havaalanında maske takacak mıyız vb. soruları tartıştık.

Kurulacak olan Türk Merkezi için bir sürü kitap sipariş edildi ve Murat Hoca oradaki hazırlıklardan fotoğraflar gösterdi. 50 küsur günde bir sürü işler tamamlanacakmış gibi görünüyor şimdiden.

Bu perşembe günü son olarak saat 12:00'de tekrar toplanıyoruz ve check-in yapıyoruz. Bir de bir bavul listesi konuşuyoruz, son kontrolleri yapmak adına!

5 Haziran 2009 Cuma

Shigeru Ban konferansı

26 Mayıs 2009 günü grupça Shigeru Ban'ı dinlemek üzere Yapı Endüstri Merkezi'ndeydik. Japon mekân ve mimarisi üzerine bir parça daha bilinçlenelim diye gittiğimiz bu konferanstan oldukça verim aldığımız kanaatindeyim. Yenilikçi malzeme kullanımı, insan ölçeğinin de ötesinde "insancıl" olması ve insana dair kaygılar taşıması ve her daim ekolojik çözümler yaratan Shigeru Ban tatlı tavırlarıyla da Türk mimarlık dünyasının kalbini kazandı.

Bir çok binasından örnekler veren ve teknik bilgiler de veren Ban, suya karşı yalıtılmış karton karton, kağıt boru ve bambularla nasıl binalar oluşturduğunu anlattı. Türkiye'ye yaptığı acil deprem konutları da onun hümanist yaklaşımının bir göstergesi. Felaket bölgelerinde yaptığı ekonomik tasarımlarınyanısıra büyükölçekli, anıtsal, insanların yaşam kalitesini arttıran ve dünyanın iç güzelliğini kutsayan yeni mekânların da tasarımcısı.

Konferans esnasında hızlı ve akıcı İngilizce'sine tatlı espriler sıkıştıran Shigeru Ban, mütevazı tavırlarıyla da dikkatleri üstüne çekti. Japonya'daki binalarını görmeyi sabırsızlandığımı belirtmek isterim!



teknik gezi

24 Mayıs Cumartesi günü uzun soluklu bir teknik gezi günü idi. Sabah 10'dan öğlen 4'e kadar olan birlikteliğimiz neticesinde membran sistemleri yerinde gözleme şansı bulduk. Sütlüce'deki belediye için tasarlanan, geçici olması niyet edilen; fakat kalıcı halde orada bulunmaya devam eden binadan, Kurtköy'deki bir alışveriş merkezinin pasaj kısmına kadar incelemeler yaptık. Bizi rve bizimle ilgilenen Mehmet Bey de bize bütün bilgilerini aktarmaya oldukça hevesli idi.

Ha 13.oo'te ha 14.00'te döneceğiz derken otoyol manzaralı alışveriş merkezinde enfes köfteler yedik ve şu an bir Japonya gezisi simülasyonundayız diye espriler yaptık. Gidiş ve dönüş yolu boyunca uyuyan 3. sınıf projesi yapacak olan arkadaşlarımız da dileriz ki yeterli membran bilgisine ulaşmışlardır!